Otomobillerin gözle görünür gelişimi

Otomobillerin gözle görünür gelişimi

Arabaların müthiş bir hızda gelişmesi ve dünya çapında daha çok insan tarafından kullanılmaya başlanması ile ortaya çıkan güvenlik endişeleri de artmıştı. 1903 yılında dünyanın bilinen ilk emniyet kemeri Fransız Gustave Liebau tarafından tasarlandı ve patenti alındı. Günümüze kadar belki de milyonlarca insanın hayatını kurtaracak olan bu ufak icat, otomotiv sektöründe insanlığa faydalı olarak yaratılan en önemli eklentilerden birisi olmuştur.

Otomobillerin farklı ülkelere yayılması ile birlikte FIA kısaltması ise Uluslar arası Otomobil Federasyonu kurularak gelişme ve yeniliklerin daha etkin biçimde takip edilmesi sağlandı.

Dört tekerden yönetilme ve güçlendirme sistemi olarak bilinen 4WS ve 4WD ilk olarak Latil marka bir traktörde denendi ve başarıya ulaşıldı. Özellikle arazi araçları ve tarım sektöründe kullanılan araçlarda günümüzde de halen kullanılan sistem, daha etkin bir çekiş gücü ve kontrol sağlıyordu.

Güvenlik önlemlerine gün be gün yenilerinin eklendiği zamanlarda ilk tampon takılan araç 1905 yılında İngiltere’de üretildi. Yaklaşık 20 beygir gücündeki Simms – Welback marka araçta kullanılan tamponla beraber, bu eklentinin patenti de alınmış oldu. Her ne kadar 1987 yılında Prasident markalı çek malı bir otomobilde de tampon denenmiş olsa da birkaç kilometre sonra düştüğü için bir daha dikkate alınmamıştır.

Amerika’da kullanılan ilk otomobilin üstünden henüz birkaç sene geçmiş olmasına rağmen 1908 yılında ünlü Henry Ford, T modeli adındaki ilk seri üretim aracını dünyaya sundu. Otomobillerin tek tek yapılmasına yerine üretim bandı fikrini ortaya atan kişi de olan Ford, tarih 1913’ü gösterdiğinde günde 1000 araba üretebilen bir sisteme sahipti.

Ünlü Royal Aircraft Establishment fabrikaları İngiltere’de dizel yakıt sisteminde mekanik püskürtmeli motorları meydana getirerek hafif araçlarda yüksek devirli dizel motorların kullanımına olanak sağladı.

Amerika’da seri otomobil üretimi Ford sayesinde bir hayli hız kazansa da Avrupa’nın bu alandaki ilk çalışması 1919 yılında Type A ismi ile Citroen tarafından üretildi. Aynı zamanda günümüzde de etkin biçimde kullanılan satış sonrası hizmetlerin ilk çalışmaları da Citroen tarafından gerçekleştirildi.

Seri üretim modellerin sokaklarda görülmesi ile birlikte güvenlik açısından emniyet kemerine ek sistemlerin geliştirilmesi fikri konuşulmaya başlandı. 1920 yılında Voisin firması dünyada ilk ABS fren sisteminin temellerini attı. Bu sistemin “ frenlerde kilitlenmeyi önleyici donanım “ ismi altında patenti alınarak gelecekte neredeyse tüm gelişmiş araçlarda kullanılmaya başlanacaktı.

Öden çekişli araçların seri üretimine 1934 yılında Citroen tarafından başlandı. Aynı firma 1938’de hidropnömatik süspansiyon sistemini de icat ederek araçlarında kullanmaya başladı.

1961 yılında ülkemiz tamamı ile yerli ilk otomobili olan Devrim’i üretti. Gerek Türkiye’de gerekse dünyada büyük yankı uyandıran otomobili, zamanın siyasi olayları ve bunu izleyen imkânsızlıklar sebebi ile gelişmeye fırsat bulamadan tarihin tozlu sayfalarına karıştı.

Araçlarda kullanılan ilk seri üretim turbo motor Chevrolet Corvair Monza’da 1962 yılında kullanıldı. ABS sisteminin de ilk kullanımı İngiliz otomotiv firması Jensen tarafından 1967’de gerçekleşti. Günümüzde kullanılan modern ABS ise 1978 yılında Mercedes S ve BMW 7 serisinde kullanıldı. Çift turbo motorun kullanıldığı ilk araç ise 1986 yılında üretilen Porsche 959 olarak tarihe geçti.

ABS fren sisteminin daha gelişmiş ve güvenli bir versiyonu olarak tanımlanabilecek ASR sisteminin ilk sunumu 1987’de Bosch tarafından gerçekleştirildi. TDI olarak bilinen geometrik turbo ile yakıt tasarrufu sağlayan ilk otomobil Fiat Croma TDI oldu.

Ani yol değişiklikleri ve virajlarda sürücüye büyük kolaylık sağlayan ESP sistemi ise 1995 yılında Bosch tarafından üretilmiş ve ilk olarak Mercedes S serisinde kullanılmıştır.